Sadece denemek
için giydiğim ayakkabılarımı o gün ayağımdan hiç çıkartmadım; hastaneye
giderken de, Nişantaşı’nın arnavut taşlı sokaklarında bir yandan ağlayıp bir
yandan yokuş aşağı/yukarı yürüyerek saat 20.00'deki doktor randevusuna
yetişirken de.
Birlikte
çalıştığım sevgili arkadaşımın bahsettiği şu filmdeki esas kızın güç kaynağı
kırmızı rujuydu, ben de güç kaynağımı bulmuştum, benim güç kaynağım da ancak
yüksek topuklar olabilirdi zaten!!!
Teknik olarak,
her hastane ziyaretimde, kemoterapi alırken ya da ameliyat sırasında bu
ayakkabıları giymem şimdilik pek mümkün görünmüyor :) Yani en azından, ben
onları giyecek enerjiyi bulsam da kendilerinin ameliyathanede pek de kabul
göreceğini zannetmem. O nedenle alternatif güç kaynaklarımı da belirlemeliyim.
İnsan görüntümü sürdürebilmek için gereken makyaj malzemelerim (organik
ürünlerle değiştirilebilir, önemli olan fonksiyonu) ve yüzdeki kıl kaybına
karşı takma kirpikler ve kaş kalemim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder